Odessa A’zion Hollywood’da Kalıcılığın Peşinde
Odessa A’zion, Hollywood’un hızla parlayıp sönen yıldızlar döngüsünde kalıcılığı hedefleyen genç oyunculardan biri. 25 yaşındaki oyuncu, 2025’i kariyerinde gerçek bir kırılma noktası haline getirdi. Daha önce Fam, Grand Army gibi diziler ve korku filmleriyle tanınan A’zion, bu yıl HBO’nun ses getiren komedisi I Love LA ve Josh Safdie’nin A24 yapımı filmi Marty Supreme ile geniş kitlelerin radarına girdi. Özellikle Marty Supreme’de Timothée Chalamet, Gwyneth Paltrow ve Tyler, The Creator gibi isimlerle aynı kadroda yer alması, onun için kariyerinde önemli bir adım oldu.
A’zion, filmde 1950’lerde geçen hikâyede Chalamet’in canlandırdığı Marty Mauser’ın çocukluk aşkı Rachel’a hayat veriyor. Akıllı, hesapçı ve son derece kararlı bir kadın olan Rachel’ı “Marty’nin diğer yüzü” olarak tanımlayan oyuncu, karakterin onu herkesten daha iyi anladığını söylüyor. Safdie ile çalışmanın kendisi için başlı başına bir motivasyon olduğunu vurgulayan A’zion, senaryoyu ilk okuduğunda rolü az bile olsa projede yer almaktan mutluluk duyacağını belirtiyor. Zamanla Rachel’ın hikâyede güçlenmesi ise onu role daha da bağlamış.
Oyuncu, Safdie’nin setlerde yarattığı özgür ve işbirlikçi atmosferin performansını doğrudan etkilediğini söylüyor. Doğaçlamaya açık bir çalışma düzeni olduğunu, filmde yer alan bazı repliklerin tamamen anlık geliştiğini anlatan A’zion’a göre bu yaklaşım karakteri daha canlı kılıyor. Rachel’ın Marty’ye olan bağlılığına rağmen zaman zaman izleyicinin “neden hâlâ onun peşinden gidiyor?” diye sorguladığını kabul eden oyuncu, bu ilişkinin merkezinde derin bir inanç ve ortak bir hırs olduğunu düşünüyor.

A’zion’un bu yılki bir diğer öne çıkan rolü, I Love LA dizisindeki Tallulah. Los Angeles’a sonradan taşınmış, kaotik ve entrikacı bir influencer olan Tallulah, Rachel’dan çok farklı bir dünyaya ait olsa da oyuncuya göre iki karakter arasında güçlü bir ortak nokta var: ikisi de korkusuz ve sınır tanımayan “bad bitch”ler. Diziyle ilgili Los Angeles klişelerine de değinen A’zion, şehrin soğuk ve yapay olduğu algısına karşı çıkıyor ve “Kötü insanlar her yerde var, LA’deki insanlar sandığınızdan çok daha iyi” diyerek bu stereotipi yıkmak istediğini söylüyor.
Çekimler sona erdiğinde Rachel’dan ayrılmanın kendisi için çok zor olduğunu itiraf eden A’zion, bu rolün ona hem mesleki hem de kişisel anlamda güç verdiğini dile getiriyor. İzlediği her filmin onu yeniden üretmeye ittiğini söyleyen oyuncu, geleceğe dair en büyük arzusunun Safdie gibi yaratıcı ve cesur isimlerle çalışmayı sürdürmek olduğunu belirtiyor. Odessa A’zion için 2025, yalnızca parlak bir yıl değil, uzun soluklu bir kariyerin de habercisi olarak görülüyor.





