Moda Dünyası Giorgio Armani’yi Kaybetti

Modern modanın en büyük isimlerinden Giorgio Armani, 91 yaşında hayata veda etti. İtalyan tasarımcı, ardında yalnızca bir marka değil, tüm dünyada etkisi sürecek bir miras bıraktı.

Armani, 1975 yılında ortağı Sergio Galeotti ile Milano’da kendi markasını kurdu. Marka, bu yıl 50. yılını kutlamaya hazırlanıyordu. Armani’nin moda serüveni, La Rinascente mağazasında vitrin düzenleyicisi olarak başladı; ardından Nino Cerutti için tasarımcı olarak çalıştı. Kendi markasını kurduktan kısa süre sonra Barneys New York ile yaptığı anlaşma, onun Amerika’da da hızla tanınmasını sağladı. 1980 yapımı American Gigolo filmi için hazırladığı kostümler ise uluslararası başarısının simgesi oldu.

Özellikle 70’lerin sonu ve 80’lerin başında erkek giyimine getirdiği “rahat şıklık” anlayışıyla kalıpları yıkan Armani, katı ve sert takım elbiselere karşı daha yumuşak silüetler sundu. Bu yaklaşımı, bir yandan değişime kapalı görülen erkek modasını kalıcı biçimde dönüştürürken diğer yandan da Batı modasına Doğu etkilerini taşıyan ilk tasarımcılardan biri olarak, yıllar boyunca kültürler arası bir köprü kurdu.

Hollywood’un vazgeçilmez isimlerinden biri haline gelen Armani, kırmızı halıda Nicole Kidman, Julia Roberts, Cate Blanchett, Sharon Stone ve Diane Keaton gibi yıldızları giydirdi.

Armani markası yıllar içinde hazır giyimden haute couture’a, parfümden iç mimariye, otelcilikten aksesuar tasarımına kadar genişledi. Emporio Armani, Giorgio Armani ve Armani Exchange gibi alt markalarıyla modanın her alanına dokundu. Dünyada benzerine az rastlanan bir şekilde, hayatının sonuna dek Armani Grubu’nun tek sahibi olarak kaldı.

Çalışanları ve ailesi tarafından yapılan açıklamada, “Onun kurduğu bu aileyi, vizyonunu ve değerlerini saygı ve sevgiyle yaşatmaya devam edeceğiz” denildi.

Bugün, Armani’nin moda dünyasına kazandırdığı rahat şıklık anlayışı hâlâ genç tasarımcılar tarafından yeniden yorumlanıyor. Armani gitti, ama modaya açtığı yol kalıcı oldu.